TAŞLAR YERİNDEN OYNUYOR
Merhaba,
Sizlerle, "Taşlar Yerinden Oynuyor" projesine ait özet bilgileri paylaşmak istiyoruz. Projenin konusu; "Anadolu Neolitiği ve Avrupa’ya Aktarımı" ve bu temelde bilim insanları arasında kurulmuş olan "Kültürlerarası Diyalog". Proje faaliyetleri, bu iki olgunun geniş halk kesimleri açısında daha bilinir ve görünür olmasına katkıda bulunmak ve oluşan diyaloğa yeni alanlar açmak amacıyla tasarlandı. Projenin içerik bilgilerini aktarabilmek için Neolitik, Anadolu Neolitiği, Avrupa’ya Aktarımı ve Dünya Kültür Mirası gibi sözcükleri biraz açmak yararlı olabilir. Devamında; Proje Nasıl Biçimlendi, Amaç, Hedef Kitleler, Faaliyetler, Çıktılar olarak Projeyi özetleyeceğiz.

Neolitik Çağ nedir?
Neolitik Çağ, insanlığın avcılık ve toplayıcılığa dayalı gezginci yaşamdan, üretime dayalı yerleşik yaşama geçtiği kabul edilen kültür tarihinin en önemli aşamalarından birini oluşturuyor. Mimari, sanat ve zanaatlar, uzmanlaşma, iş bölümü, toplumsal örgütlenme gibi birçok olgu temelinde yeni bir düzenin kurulduğu, birçok yeni buluşun sınanarak oluştuğu insanlığın binli yıllar üzerinden oluşturduğu heyecan verici bir uygarlaşma serüveni.
Neolitik Çağ’ın daha bilinir olmasında Anadolu’nun önemi
Anadolu coğrafyası, barındırdığı onlarca Neolitik yerleşim ve açığa çıkarılan bulgularla, uygarlaşma sürecinin günümüzden 15 bin yıl öncesine uzanan serüvenine tanıklık ediyor. Bilim insanları bu rakamların artacağını öngörüyor.
Yaklaşık elli yıl önce Neolitik çağın; Güney Levant yani bugünkü Lübnan, Filistin, İsrail ve Kuzey Suriye, Kuzey Irak’ı içine alan Mezopotamya – Beretli Ayın güneyinde ve bugünkü Batı İran’ı da içine alan bir coğrafyada oluştuğu, Yukarı Mezopotamya’nın buradan yayılımla neolitikleştiğini öngörülüyordu.
Bilim dünyası, özellikle son yirmi yılda yoğunlaştırdığı çalışmaları ile Neolitik uygarlığın oluşma ve gelişmesinde, Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’nun iki ayrı bağımsız “çekirdek bölge” olduğunu, açık ifadesi ile avcı ve toplayıcı toplulukların Anadolu’da yerleşik yaşama geçerek uygarlaşma serüveninin temellerini adım adım hayata geçirdiğini ve Neolitik kültürün Anadolu üzerinden Avrupa’ya yayıldığını açığa çıkardı.
Neolitik kültürün küreselleşmesinde Anadolu Neolitiği’nin önemi
İki çekirdek bölge olan Güneydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’ da oluşan Neolitik yaşam, binli yıllar içinde gelişerek batıya yayıldı; Akdeniz, Ege, Marmara Bölgesi ve Trakya’da yerel koşullarla uyumlu yeni Neolitik yaşam biçimlerinin oluşmasının temelleri atıldı.
Bu yayılım; Kıbrıs ve Girit üzerinden Akdeniz, Mora Yarımadası ve Balkanlar üzerinden Güneydoğu Avrupa ve sonrasında İngiltere, İskandinavya’ya uzanarak, yine her yörenin yerel koşulları ile uyumlu yeni Neolitik yerleşim ve yaşam biçimlerinin oluşmasını sağlarken, Neolitik kültürün küreselleşme serüveni de yeni bir aşamaya girdi.
İnsanlığın Ortak Dünya Kültür Mirası olarak Anadolu Neolitiği
Bugün Türkiye coğrafyasının sınırları içinde olan bu tarihsel miras, sahip olunan tüm kültürel miras gibi insanlığın ortak mirası olmak yanında, “Neolitik Devrim” tüm uygarlıklar tarihinin başlangıcına tanıklık ettiği için bir kere daha Ortak Dünya Kültür Mirası.
Taşlar Yerinden Oynuyor” Projesi nasıl biçimlendi?
“Neolitik Çağ Araştırmaları” uygarlığın nasıl oluştuğuna dair sürekli yeni veriler sunuyor. Bu araştırmalar, arkeoloji başta olmak üzere, farklı disiplinlerden bilim insanlarının da katıldığı bilimsel araştırmaların en dinamik alanları arasında. Bu dinamizm, insanlığın ortak kültür mirası temelinde, sınırları aşan kültürlerarası diyaloğa, ortak çalışmalara, dayanışmaya, paylaşmaya verimli bir zemin oluşturuyor.
Bilim dünyasının sınırları aşan bu ortak çabasının, açığa çıkardığı bilgilerin ve “Anadolu Neolitiği ve Avrupa’ya Aktarımı”nın daha görünür ve bilinir olmasına katkıda bulunmak Projenin ana fikrini oluşturdu.
Projenin amaçları
- Türkiye’nin barındırdığı “Anadolu Neolitik Dünya Kültür Mirası ve Avrupa’ya Aktarımını” daha bilinir ve görünür kılmaya katkıda bulunmak,
- Bu temelde kültürlerarası diyaloğa yeni alanlar açmak,
- Bilimsel çalışmalar ile toplum kesimleri arasında köprü oluşturmak,
- Koruma bilincinin ve aidiyet duygusunun güçlenmesini desteklemek,
- Proje nihayetlendikten sonra da Proje amaçlarına yurt içi ve yurt dışında hizmet etmeye devam edecek kalıcı, başta “Belgesel Film” olmak üzere uzun ömürlü materyaller üretmek.
Hedef kitleler
Projenin hedef kitlesi bilim insanları ile sınırlı değil.
Şöyle ifade etmek daha isabetli olabilir: Proje, kurumsal ve bilimsel çalışmalarla açığa çıkan olguları, yurt içinde ve yurt dışında her yaş ve sosyal gruptan toplum kesimleri ile paylaşmayı amaçladığı için hedef kitlesi de bu doğrultuda belirlendi.
Projenin Ana Faaliyetleri, Çıktıları
- Proje, web sitesi aracılığı ile üç dilde sürekli yaygın erişime açık olacak. Proje konusu ve faaliyetleri; alan fotoğrafları, spot yapımlar, kısa filmler, belgesel film olarak dil ve internet versiyonları ile web sitesinde yer alacak.
- Türkiye ve AB üyesi ülkelerden Neolitik Çağ araştırmaları yürüten bilim insanları Sofya, Atina ve İstanbul’da düzenlenecek “Anadolu Neolitiği ve Avrupa’ya Yayılımı” konulu konferanslarda buluşacaklar.
Her konferans için “Anadolu Neolitik Mirası - Avrupa’ya Yayılımı ve Proje Faaliyetleri” konularını işleyen kısa filmler yapılacak. Konuk ve katılımcıların bu filmleri konferans dışında gösterime sunma talepleri de bedelsiz olarak karşılanacak.
Bu buluşmalarda; branş öğrencilerinin ve genç mezunların, ilgili sivil toplum kuruluşlarının, konu üzerinde uzmanlaşmış medya çalışanlarının, yerel tarihçi ve araştırmacıların, tarihsel miras konusuna duyarlı toplum kesimlerinin katılımcı olmalarına özen gösterilecek. - Projenin amacına ulaşması için PR çalışmalarına önem verilecek. Yurt içi ve yurt dışı medya organlarına periyodik olarak görsel malzeme ile desteklenmiş bültenler servis edilecek.
- Anadolu Neolitik Mirası ve Avrupa’ya Yayılımı’ konusunu işleyen belgesel film gerçekleştirilecek.
Belgesel film, bu konuyu bütünsel olarak işleyen ilk belgesel film olma özelliğine sahip olacak. Türkçe, İngilizce, Fransızca dil ve internet versiyonları gerçekleştirilecek.
2019 Haziran ayında başlayan çekimler, kazı çalışmalarının takvimi üzerinden beş aydır aralıksız sürdürülüyor ve devam edecek.
9 Ekim 2019 tarihine kadar çeşitli yörelerde ve o yörelerden seçilerek on beş Stajyer Öğrenci deney ve farkındalık kazanmaları amacı ile belgesel film ekibine katıldı.
Belgesel film, proje finalinde Ankara, Şanlıurfa ve İstanbul’da düzenlenecek geniş katılımlı salon gösterimleri ile izleyicilerle buluşacak. Eser sahibi taraflar yaratıcı hakları kendilerine ait olmak üzere, baştan yapılacak bir protokol ile filmin istenilen her ortamda süresiz ve sınırsız olarak ticari olmayan gösterim haklarını projeye devredecekler. Dolayısı ile belgesel film amacı doğrultusunda proje tamamlandıktan sonra da yurt içi ve yurt dışında ulusal ve yerel TV’ler, salon ve festival gösterimleri ile geniş bir izleyici kitlesine ulaşmaya devam edecek.